IGMG (Islamische Gemeinschaft Milli Görüş) Avrupa Milli Görüş Teşkilatı hakkında uzun müddettir Avrupa’nın muhtelif ülkelerinde yaşayan Müslüman kardeşlerimizden şikayetler, çaresiz durumlarını ve üzüntülerini bildiren e-mailleri almaktayız. Şikayetler üzerine yapılan tahkikatların müspet neticelenmesi, şikayetlerin ve rahatsızlığın gün be gün artması hasebi ile bu hatalar düzeltilene dek gelen şikayetleri teker teker, siz kıymetli takipçilerimiz ile paylaşmak durumundayız;
IGMG’nin Namaz Vakitlerini Tespit Çalışmaları Yaptığı ve İstişare Toplantısına Dahil Ettiği Abdülaziz Bayındır’ı Tanıyalım
Ehli Sünnet itikatına muhalif görüşleri ile bilinen Abdülaziz Bayındır hakkında söylenecek çok söz olmakla birlikte, kendisinin en büyük facialarından biri olan “Allah gaybı bilmez” iddiası hakkında Ebubekir Sifil hocanın kısa izahına bir göz atmak ile iktifa edelim;
İlk duyduğumda inanmadım. Çünkü “Bu kadarı olmaz” dedirten bir iddiaydı duyduğum. Sonra arkadaşlar internetteki bir ses kaydını dinlettiler. Evet; duyduğum doğruymuş: Abdülaziz Bayındır, kendisine telefonda, “Allah benim kiminle evleneceğimi bilmez mi? Sizin böyle bir şey söylediğinizi duyduk” diye soran kişiye, “Ben demiyorum; Allah diyor” diye mukabele ediyor ve devam ediyor: “Allah Teala önceden kararlaştırmışsa sana emreder mi, şununla evlen, bununla evlenme diye?”
Sonra telefondaki ses, “Biz imamlarımızın bunun aksini söylediğini biliyorduk” gibi bir şey söyleyince şöyle mukabele ediyor: “İmamları boş verin kardeşim. Onların Kur’an-ı Kerim’le alakaları yoktur zaten.”
Böyle diyor İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku öğretim üyesi Abdülaziz Bayındır! Bu adam çocuklarınıza Din öğretiyor, Fıkıh öğretiyor, hatta Kur’an’ı tefsir ediyor!
Bu kaydı dinledikten sonra internette küçük bir araştırma yaptım. Meğer Abdülaziz Bayındır bunları birkaç seneden beri söylüyormuş! Bu konuda birkaç videosunu da izledim. Videolardan birinde, Kur’an’da geçen “şâe” fiilinin (“Vemâ teşâûne illâ en yeşâallâhu Rabbu’l-âlemîn” ayetinde ve benzerlerinde geçiyor) Emeviler ve onlardan sonra gelenler tarafından anlam kaymasına uğratıldığını söylüyor!
Bir gecemi heba ettim Abdülaziz Bayındır’ın videolarını izleyeceğim diye. Hasılası şu:
Abdülaziz Bayındır size diyor ki: Bu ümmet, Allah’ın dinini tahrif etmek için yapılabilecek her şeyi yapmış: Başta Kur’an olmak üzere eline geçirdiği her şeyi alt üst etmiş. Sözlükleri bile tahrif etmiş bir ümmetle karşı karşıyayız. Hadisler, Fıkıh, Tefsir, Tasavvuf… “Din” denince aklınıza gelen her ne varsa dejenere edilmiş, bozulmuş, aslından uzaklaştırılmış. Allah size Abdülaziz Bayındır’ı göndermeseymiş haliniz harapmış yani!
İşin şakası bir yana, tam bir “patolojik vaka” ile karşı karşıyayız. Böyle bir zihin ve ruh durumundaki birinin sadece başkalarına değil, kendine de zarar verebileceğini gözden ırak tutmamalı.
Abdülaziz Bayındır, kullarının ne yapacağından habersiz bir tanrıya inanıyor! Abdülaziz Bayındır yarın ne yapacağını biliyor, ama tanrısı bilmiyor!
Abdülaziz Bayındır’ın tanrısı, yapacaklarını “takdir” etmekten aciz; o, “karar veren” bir tanrı. Malumdur ki her “karar”ın öncesinde bir “kararsızlık” süreci vardır. O mu olsun, bu mu olsun der, sonra seçeneklerden birine karar verirsiniz. İşte Abdülaziz Bayındır’ın tanrısı da tam böyle yapıyor!
Abdülaziz Bayındır diyor ki: “Allah Teala senin kiminle evleneceğini bilse, şununla evlen, bununla evlenme der mi?”
Abdülaziz Bayındır’ın, bu algı durumuyla Allah Teala’nın “ilmi” ile “meşîeti”, “halk”ı ve “rızası” arasındaki ilişkiye dair sağlıklı birşeyler söylemesini beklemek elbette beyhude. “Benim bu konuda birşeyler söyleyecek kadar müktesebatım yok” deme erdemini göstermesini beklemek de öyle. Ama kendisini zorlayarak da olsa, üzerinde yetiştiği ilim zeminine en azından bir müsteşrik kadar saygılı davranmasını beklemek, kendisini izleyenlerin en tabii hakkıdır!
Sözün kısası, ulemamızın “şehvetu’z-zuhûr” dediği psikoloji, ahir zamanda pek çok kimsenin benliğini esir almış durumda. Bir insan kendisini, ulemaya muhalefet edecek yetkinlikte görebilir; onların verdiği hükümleri tartışma mevkiinde olduğunu düşünebilir. Bu başka şeydir; ait olduğu tarihi, medeniyeti, müktesebatı, züccaciye dükkânına girmiş fil gibi tahrif etmeye, kırıp dökmeye yeltenmek başka şeydir.
Bu Ümmet’in ilmî müktesebatı Abdülaziz Bayındır gibilerinin ifirazatlarıyla yıkılacak olsaydı, müsteşriklerin yüzlerce yıllık çabası arzu ettikleri neticeyi verirdi. O müktesebat adına değil, ama Abdülaziz Bayındır’ın bu kör gidişle kafasını nereye çarpacağı konusunda endişe edilse yeridir…
Abdülaziz Bayındır Namaz Vakitleri Tartışmalarına Bir Katkıda Bulunmak İçin IGMG’de
İslam akidesine olan muhalefeti ile maruf Abdülaziz Bayındır bilhassa bütün İslam camiasını karşısına alarak namaz vakitleri binaenaleyh imsak vakti hakkında nevi şahsına münhasır ve hatalı tespitlere sahip olan hatta her Ramazan’ı Şerif ayında kendi vakfına ait, diğer bütün imsakiyelerle arasında saatlerce fark olan bir imsakiye bastırmaya kadar cüret etmiş biri olmasına rağmen “Namaz Vakitleri Tartışmalarına Bir Katkı” adı altında IGMG ile müşterek çalışmalar içerisinde olduğunu gösteren IGMG’ye ait “Perspektif” dergisinden bir haber;
Kaynak;
http://www.igmg.org/fileadmin/magazine/perspektif/TR/2011-08/files/igmg_temmuz_agustos_2011.pdf
(Orijinal boyutlarda görüntülemek için resimlerin üzerine tıklayınız)
IGMG Avrupa Milli Görüş Teşkilatı’nın Din İstişare Toplantısında Abdülaziz Bayındır;
Yukarıda bir kaç tane yanlış görüşlerini izah ettiğimiz Abdülaziz Bayındırın “IGMG İrşad Başkanlığı’nın 3. Din İstişare Toplantısı”na katılmak üzere IGMG’de misafir edildiğini gösteren camianın resmi web sayfası;
IGMG yetkililerinden ricamız
– Milli Görüş takvimlerinde ki namaz vakitleri şayet Abdülaziz Bayındır’ın düzenlemesine göre tayin edilmişse derhal düzeltilmesi,
– Abdülaziz Bayındır’ın yanlış tespitleri ile caimanın takviminin bir alakası yok ise buna dair resmi bir izah yapılması.
– IGMG’nin web sitesinden Abdülaziz Bayındır hakkında çıkan haberlerin kaldırılması ve camianın Abdülaziz Bayındır’ın muhalif görüşlerinden beri olduğuna dair bir açıklama yapması…
Etiketler:Abdülaziz Bayındır, bayindir, igmg, milli görüş, neler oluyor
