Özel Haber »

“Sünnilik Ve Şiilik Diye Bir Dinimiz Yoktur” Sözüne Dair İlmi Tahlil

Son günlerden çokça tartışılan “Bizim Sünnîlik diye bir dinimiz yoktur, Şia diye bir dinimiz yoktur, tek dinimiz İslâm’dır” sözünün ilmi ve tarihi açıdan tahlili.

Devamını Oku... »
Makaleler

İslam, İbadet Rehberi, Fıkıh, Akaid, Tefsir, Güncel Yorumlar

Reddiyeler

Batıl Fırkalar, Batıl İnançlar, Bidatlar, Güncel Reddiyeler, Dinler Arası Diyalog

Kültür – Tarih

İslam Tarihi, Osmanlı Tarihi, Padişahlar, Tarihi Arşiv belgeleri, Vesikalar, Mecmua nüshaları

Unutulmuş Sünnetler

Sünnetin Önemi, Günlük Sünnetler, Hilye-i Şerif, Siyer-i Nebi, Riyazü’s Salihin

Boykot Kelimeler

Uydurma, Yersiz, Manasız, Boykot Kelimeler

Anasayfa » Reddiyeler


Diyalogculardan Peygamber Efendimiz Aleyhisselam Hakkında Şok İddia!

Diyalogculardan Peygamber Efendimiz Aleyhisselam Hakkında Şok İddia!

Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı EFENDİMİZ isimli siyer kitabının müellifi Dr. Reşit Haylamaz’dan Peygamber Efendimiz (Sallallahü Alehi ve Sellem)’e müteveccih şok iddia;

Muştu yayınlarının neşrettiği, Yeni Şafak gazetesinin de promosyon olarak dağıttığı “Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı EFENDİMİZ” isimli siyer kitabının müellifi Dr. Reşit Haylamaz “Cennet” başlığı altında sayfa 152’de bakın Peygamber Efendimize (sav) hakkında nasıl iddialarda bulunuyor;

…Ancak O’nun hedefi, öncelikle bütün insanları rahmet ve şefkatle kucaklayıp, ümmeti arasında da, kelime-i tevhidin ikinci yarısını söylemekten kaçınarak kendisini kabul etmese bile “La ilâhe illallah” diyen herkesi buraya getirmekti. Çünkü O, “Kim, Lâ ilâhe illallah derse, cennete girer.” buyuracaktı. Daha baştan O (sallallahu aleyhi ve sellem), bunun için yaratılmış ve onun için de, ilk yaratıldığı hâlde gelişi sona denk getirilmiş; peygamberlik güftesine kafiye koyacak Son Sultan olduğu için de, bedeniyle ruhunun buluşması risâlet açısından en sona bırakılmıştı. (Gönül tahtımızın eşsiz sultanı Efendimiz/ Sayfa 152)

 

REDDİYE;

وَمَن لَم يُؤمِن بِاللَّهِ وَرَسولِهِ فَإِنّا أَعتَدنا لِلكٰفِرينَ سَعيرًا

Kim Allah’a ve Resûlüne iman etmezse bilsin ki biz, kâfirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır.
(Fetih Suresi 13)

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رضي الله عنه ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ قَالَ: وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَا يَسْمَعُ بِي أَحَدٌ مِنْ هَذِهِ الْأُمَّةِ يَهُودِيٌّ وَلَا نَصْرَانِيٌّ ثُمَّ يَمُوتُ وَلَمْ يُؤْمِنْ بِالَّذِي أُرْسِلْتُ بِهِ إِلَّا كَانَ مِنْ أَصْحَابِ النَّار
Ebu Hureyre (radiayallahü anh) den rivayet edildi ki:
Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu;
Muhammedin nefsi kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, İster Yahudi ister Hristiyan olsun, beni bu ümmetten kim duyarda benim risaletime iman etmez ise kesinlikle cehenneme girecektir (Müslim)
İmamı Nevevi bu Hadis-i Şerifin şerhinde “Yahudi ve Hristiyanların ayrıca vurgulanması Ehl-i Kitap olmalarından dolayıdır, yani onların hali böyle ise kitap ehli olmayanlar kesinlikle cehennemlik olmaları kaçınılmazdır.
Esasen “Lâ ilâhe illallâh” (Allah’tan başka ilah yoktur) diyen bir Müslüman’ın kelime-i tevhidi içinde Hz. Peygamber’i kabul ve tasdik manası mevcuttur ve mevcut olmalıdır. Ancak yalnızca “Lâ ilâhe illallâh” deyip de peygamberler zincirinin son incisi olan Rasûl-i Ekrem’e iman etmeyen bir insan Müslüman olamaz. Başka bir deyişle, Rasûl-i Ekrem’i kısmen veya tamamen devre dışı bırakarak onu şahsi ve ictimai hayattan uzak tutan bir zihniyet, İslâm inanç ve tasavvuruyla asla imtizaç edemez.

Kaldı ki pek çok hadiste, Lâ ilâhe illallâh ile birlikte Muhammedün Rasûlullah ifadesi de yer alır.
Bu hadislerden birinde; “Allah’tan başka ilah yoktur ve Muhammed Allah’ın resûlüdür diye şehâdet getiren kimseye Allah Teâlâ cehennemi haram kılar” (Müslim, Îmân, 47) buyurulur.
Yine Rasûlullah (s.a) şöyle buyurur: “Direnenler hâriç ümmetimin hepsi cennete girer.” Dediler ki, “Ey Allah’ın Resûlü, kimler direnir? Peygamber (s.a.v.): “Bana itaat edenler cennete girer, bana isyan edenler de direnenlerdir” (Buhârî, İ’tisâm, 2; Ahmed b. Hanbel, II, 361) buyurdu.

Yine bir gün Peygamberimiz (s.a), genç sahâbî Ebû Saîd el-Hudrî’ye (r.a) hitaben, “Ey Ebû Saîd! Her kim rab olarak Allah’a, din olarak İslâm’a, peygamber olarak da Muhammed’e râzı olursa, cennet ona vacip olur” buyurdu (Müslim, İmâre, 116). Burada râzı olmak, ona kâni olmak ve onunla iktifa ederek başka bir arayışa girmemek mânasına gelir. Bu demektir ki cennetin yolu, Peygamber Efendimize iman edip onun Kur’an mihveri dâhilin de hayat şekli ve ahlâkı demek olan sünnetinin ciddiye alınması ve ihya edilmesinden geçer.

 

Bütün Ehli Sünnet Müslümanları yukarıda fotoğrafı bulunan Reşit Haylamaz’ın iddiaları, aşağıda fotoğrafları yer alan “Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı EFENDİMİZ” isimli yapıtı ve bu kitabı yukarıda paylaştığımız fotoğrafta da görüldüğü üzere promosyon olarak dağıtan Yeni Şafak Gazetesine hususunda dikkatli olmaya davet ediyoruz…

Etiketler: